Büyük milletler destan yazar; küçükler de okur hem bilgilenmek hem de önlerini görmek için.
Biz Ergenekon Destanı’yla kahramanlığımızı gösterdik. Çin Seddi, zalimler dünyasına yaydığımız korkunun eseri. Bir gün Kürşad olduk Çin Seddi’ni geçerken; bir gün Alparslan olduk Malazgirt Meydan Muharebesinde ve Fatih olduk zalim Bizans'ın elinden İstanbul’u alırken. Viyana kapılarına dayandık Kanunilerle Roma’yı koparmak için şerrin hükümranlığından. Çanakkale Destanı’mız hala dillerde, verirken Kurtuluş Savaşı’mızı...
Bu necip millet bir kere adamış kendini Allah yoluna. İzzetimizin de kaynağı imanımız, şeref ve onurumuzun kaynağı da ... Allah’ın askeriyiz yer yüzünde tüm karanlık odaklara karşı.
15 Temmuz, bir Destandır; Ergenekon gibi, Malazgirt gibi, İstanbul’un Fethi gibi, Çanakkale gibi...
15 Temmuz Destanı Allah’ın bir lütfuydu bu millete... Bu millete yeniden verilen ilahi görevin bir kıvılcımıydı.
15 Temmuz Destanı, karanlıkların sonu, aydınlığın fecriydi.
15 Temmuz Destanı, hainlerin planlarının Allah’ın gazabına uğramasıydı.
15 Temmuz Destanı, Hakk’ın batıla galibiyetiydi.
15 Temmuz Destanı, Nemrutların, Firavunların İbrahimler karşısında, Musalar indinde zelil oluşlarıydı.
15 Temmuz Destanı, Yusufların karanlık kuyulardan dünyayı yönetmeye çıktıkları ak sarayların saltanat muştusuydu.
15 Temmuz Destanı, günümüz cehlinin Ebu Cehil’e rahmet okutturan ahmaklığın çirkin suratına inen bir Osmanlı sillesiydi...
Hala bunu tiye alan ahmaklar yok mu? Tiyatro diyen budalalar...Kininden geberen yaratıklar...
Görmüyor musunuz hakikati? Aklınızı kullanmaz mısınız? Dünyanın nasıl bir oluşum içine evirildiğini anlamaz mısınız? Allah’ın hükmünün tecellisinin bizden yana olduğunu müşahede etmez misiniz?
Gezilere çıktınız da ne oldu? Bol bol duran adamlar peydah ettiniz. Duran adamlar, tankları durduran adamlara ne yapabildi? Tankı durduran o ruhumuz, Kobani’yi başınıza yıktı, uslanmadınız; 17 ve 25 Aralık’ı boşa çıkardı arlanmadınız; MİT tırlarını yürüttüler sadece arkalarında hırladınız da köpekliğinizi göremediniz; sonra bombalar patlattınız, terör estirdiniz de bu milleti yine yıldıramadınız...
Hakikati örtemediniz. Gerçekleri gizleyemediniz. Doğru yoldan saptıramadınız. Her defasında tosladınız milletin çelik zırhlı iradesine.
Tüm adilikleri yaptınız 15 Temmuz Gecesi’ne kadar.
Bilemediniz kalplerin Allah’ın elinde olduğunu. Tapmıştınız batının iki metelik sahte gücüne de görememiştiniz milletin iman dolu göğüslerinin yecüc ile mecüce geçit vermeyen o demirden seddini...
Millet liderini, lider milletini bulmuştu o gece. Hilenizdeki panikleyişinizin önünü açan ve korkudan öne almak zorunda olduğunuz o sinsi planınızı bozan ilahi irade, milleti direnişe sevk ederken liderine de göklerde işaret vermedeydi. Ne lider terk etmişti vatanını ne de millet pes etmişti gökten yağan ateşlerle yerden fışkıran cehennem lağımlarına.
15 Temmuz Destanı, dünyaya meydan okuyan bir liderin doğduğu gündü bizim için.
15 Temmuz Destanı, milletin liderine sahip çıktığı gün olmuştu bizim için.
O gün her birimiz destanımızı yaşamıştık iç alemimizde.
Canlarını fedaya müştak duranlar karşısında kim durabilir şu cihanda?
15 Temmuz Destanı karşısında zelil olanlar;
Corona ile ölüm korkusu saldılar, fakat korkanlar kendileri oldular.
Patates ile soğandan kriz devşirdiler, ancak oruç tutan milletin iradesine mahkum oldular.
Dolar ile petrolden nemalandılar, gel gör ki İHA ve SİHA’lara hedef oldular.
Bu yetmedi altılı masa kurdular, yalan söylediler, iftira attılar, İngiliz Büyükelçisiyle balık yiyip rakı içtiler, anlaşma metinlerini yabancılara incelettiler, bulduğumuz doğal gaza karsı çıktılar, petrol kuyularımıza laf ettiler, Çanakkale Köprüsü’ne höykürdüler, üçüncü havalimanımıza laf ettiler, Kanal İstanbul’a kin kustular; Libya, Karabağ ve Suriye’de gösterdiğimiz kahramanlığa kör, sağır dilsiz kesildiler; PKK’yı inlerinde gebertmemize agıt yaktılar, utanmadan ordumuzun başarısına katliam dediler; yetmedi geldiğimizde bu yapılan tüm icraatlara engel olup bütün eserleri yakıp yıkacağız dediler...
Cevaplarını ise;
Dodurga belediye seçimlerinde aldılar.
İstanbul Belediyesi borç batağında, Ankara Belediyesi uyuşturucu elinde, İzmir Belediyesi lağım kokusundan bizar durumdan aldılar...
Hani dedik ya kalpler Allah’ın elinde diye...
Ukrayna Rus savaşında göbek atanlar da bu ahmaklar değil mi? Türkiye batacak diye. Rusya saldırsın diye beklerken bütün dünya bize muhtaç olmadı mı?
Yunan diş bilerken muhalefetleri, Türkiye’ye saldırmak da neyin nesi, batı bizi yalnız bırakır, deli misiniz derken bizdeki muhalefetin uykuları kaçarken;
Birleşik Arap Emirlikleri bize yanaştı; Suudlular aman diledi. İsrail geri adim attı. Almanya şaşkına döndü. İngiltere Başbakanı görevden alındı. Avrupa Birliği hezimet bataklığına daldı ve ABD ekonomisi felaketler yaşarken;
Biz, Nato Liderler Zirvesinde damgamızı vurup FETÖ, PKK, YPG ve IŞİD gibi batının peydahladığı ve bugüne kadar sahip çıktığı tüm terör örgütlerini kara listeye aldırıp kendilerine bunların birer terör örgütü olduğunu söylettirecek uluslararası bir güce sahip olduk.
İşte 15 Temmuz Destanı, bizim için dünyada söz sahibi olduğumuz günün açılan ilk kapısı oldu.
Mustafa Salim
15 Temmuz 2023, Ankara