CHP'nin Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, ABD'ye güvenerek kendi ülkesine meydan okuyuşuna arlanmaması şurda dursun; keşke bizim Allah'a olan güvenimizle neler yapabilecegimizi de bir görebilseydi... Onun için şaşırmadım; Türkiye'yi tehdit adına, idam sahnesinden bir kesitini yayımladığı filimle ne mesaj vermeye çalıştığına... Adamların hayaline bakar mısınız? Boynuna ip geçirilmiş bir mahkumun idam ediliş görüntüsünü sosyal medya hesabından paylaşırken ki sadistliklerini biz hayal bile edemeyiz. Erdoğan'ın devrilmesi için Türkiye'deki muhalefete yardım edilmesine yaptığı vurgu, bizdeki aymazlara bir umut vermiş olmalı ki Biden'in seçilecek olmasına bu kadar seviniyorlar. Niye sevinmesinler ki. Varoluşlarının tılsımlı kaynağı orası değil miydi? Bugüne kadarki siyaset ve söylemleri Conileri memnun etmek için değil miydi? Halbuki siyasetin ehemmiyeti, milleti adına yapılınca anlaşılır. Sonra da projelerle kanıtlanır siyaset namına yapılıp edilecekler. Bunlarsa ülke adına sunulan mega projelere engel oldukları gibi milletine zarar vermek için adeta seferber olurlar. Ameller niyete göre değer kazanırken bunların bozuk niyetinden geçilmez oldu memlekette. Dolayısıyla iyi niyetli siyaset, millete tepeden bakmakla değil kendilerinden biri olduğu gerçeğinden hareketle yapılır. Yoksa, milletine yüz çevirmedeki ayıplarını partinin ismine ekledikleri bir "Halk" kelimesi kapatamaz. O sebeple biz bu tehdidi, yeme içmeden gayrı derdi olmayan sıradan birinin canlı içgüdüsüyle sarf ettiği bir söz olarak kabul ediyoruz. Ya değilse bu, mefkuresi yüksek bir insanın asla dile getireceği bir söz olamaz. İnsanı insan yapan değerlerden yoksun olmanın ifadesi bunlar. İçinde yaşadığı topluma düşman olmanın bir örnekliğini sergileyen böyle kişilerin bu ruh bozukluğu nereden geliyor? Kişi farklı düşünebilir, farklı bir inancın mensubu olabilir, farklı bir siyasi yelpazenin savunucusu olabilir; lakin bu uğurda vereceği mücadelesinde gayrı insani bir tutum içinde olamaz. Dünya görüşü doğrultusunda verdiği mücadelesinde dürüst olmalı insan; yalan ve iftiralarla saldırılara geçip tabiri caiz ise bel altı vuruşlara yeltenemez. Fakat ne yazık ki bu siyasi cenahtan bugüne kadar milletçe taktir edilecek hiçbir etik davranış görülmedi. Kuruluş amacından kaynaklanmış olmalı ki sahne aldığından beri hep milletin değerleriyle savaşır oldu. Adeta birileri için milleti devşirmenin vazifesini üstlendiler. O yüzden dinimiz adına ne buldularsa saldırdılar; yakıp yok ettiler. Bunu yaparken de batıdan hep destek gördüler; sırtlarını milletinden gayrı herkese dayadılar. Ülkemizi parçalayan tüm ayırıcı unsurları içlerinde barındırdılar. Bugün mecliste terör örgütü PKK'nın siyasi temsilcisi olan HDP'nin Meclise taşınması yine bunların eliyle olmadı mı? Aynı zihniyetin Cumhurbaşkanı Sezer'le en azılı militanları hapisten çıkardılar. Buna mukabil nice müslümanı da eften püften gerekçelerle haksızca içeri tıktılar. Şapka giymedi diye asılanları da günümüz örneklerinden olmadığı için yazmıyoruz bile; ve daha birçok zalimliklerini... Recep Tayip Erdoğan'dan kurtulmalarının bir umudu olarak gördükleri Joe Biden'in kazanması için ağzı açık bekleyişleri, ihanetlerine yeni bir sayfanın daha açılması demek olacaktır. Hem de seçimlerin sonucu daha belli bile olmamışken; hatta kulislerde Bidon'un kazanamayacağı konuşulurken... Necip Fazıl Kısakürek veciz bir ifade ile "CHP bir parti değil, Türke dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir." diyerek aslında söylenmesi gereken her şeyi ne de güzel dile getirmiş. Allahım, bu millet ne etti de imtihanı bu kadar ağır geçiyor?