MUSTAFA SALİM salimhoca@hotmail.com

MİLLÎ İRADEYE İNEN DARBENİN BEDELİ MENDERES

18 Eylül 2022 Pazar 01:10

"Tarih 17 Eylül 1961. Darbeci hainler Başbakan Adnan Menderes'i idam etti. Mekanı cennet olsun. Hainlerin emeli yine aynı. Halkı tepeleyip yöneticisini idam etme arzusuyla 15 Temmuz'u denediler. Unutursak tekrar yaşarız. Selam olsun darbecilere darbe vuran millete ve rahmet olsun tüm şehitlerimize." cümleleriyle bugünü hatırlatan gönül adamı değerli dostum Mete Koyuncu 'ya şükranlarımı arz ederim..

Sevgili ve merhum cennetmekan Başbakanımız!

Seni 61 yıl önce bugün idama mahkum eden zalim iradeye lanet olsun.

O gün milli duruşuna engel olanlar bugün yine muhalifler milletin onurlu haykırışına.

O gün canınla ödediğin bedel bugün kat be kat geri dönmekte...Senden önce de ödendi bu bedeller sonra da...Özallar, Muhsinler hep bu gayenin bedeliydi. Polatkan ve Zorlular gibi nice Adnanlar, Gaffarlar, Eşrefler hep bu yolun serpilen gülleri oldu... Ömer Halisdemirler, Fethi Sekinler ve Eren Bülbüller Türk demeden, Kürt demeden, Laz demeden birlikte koştular vatanı müdafaa için er meydanına...

İdam sehpasına çıktıktan sonra ki, "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim..." sözünü bu millet asla unutmayacaktır ve gereğini yapacaktır.

Bu millet için dilediğin o saadetler dua olup kabul oldu. Bugün yaşadıklarımız o duanın icabet buluşunun tezahürü. Duanın meyvesi Erdoğan, bugün dünyaya meydan okuyor. Bu da yetmez yine Osmanlı'dan kalma o ihtişamlı günlerimize hızlı adımlarla yürüyoruz, kendimizden emin ve bir sabır içinde. Çünkü yola devam diyoruz.

"Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli" beytinde ifadesini bulan manayı asli hüviyetine büründürüp semalarda yankılatarak başlattığın yolda çok can verdik; yine veririz. Yeter ki kahpelere gün doğmasın. Sana şenaatte bulunan kahpeler bugün dört bir yandan saldırıyor bu milletin hür iradesine. Bir gün PKK olup çıkıyor karşımıza; birgün FETÖ olarak. Bir de bakiyorsun ikisinin de ipleri başka kahpelerin elinde. Her zaman her yerde, türlü kılıklarla çıksalar da karşımıza tosnuyor hep milletin feraset duvarına...15 Temmuz en büyük duvardı bunlar için. Bu duvarlar her yürekte Hira Dağı gibi dimdik, Tanrı Dağı gibi çepçelik. Olimpus Dağı'nın kahpelerine geçit verilmez gayrı bu topraklarda...

Sen rahat uyu, devran eski devran degil artık...Sana inen darbelerin kökünü kazıdık. Su uyur düşman uyumaz denir ya o eskidendi, şimdi Sakarya bir başka akıyor hem de delicesine. Tuna Nehri akmam diyordu bir zamanlar ama bugün akıyor ve beklemede Fırat ile Dicle'den yine o eski günlerin muştusunu...Asi Nehri bıraktı asiliğini ve göz kırpıyor Tuna'ya...Menderes, adını taşıyarak bugün daha bir başka akıyor Tunç denen paslı tenekeleri denize dökmek için. Yeşil Irmak'ın mana rengi Kızıl Irmak'ta ruh bulurken tüm akışlar, Kızıl Elma'ya doğru kıvrım kıvrım seyretmekte..Gariplik ve paryalık bitti artık; Sina Çölü'nde Hz. Musa'nın yok olan etrafındaki miskin ruhlar gibi buhar oldu...Yeniden coşku ve hürriyet aşığı bir nesil doğdu ve doğacak... Dağları yırtan ve enginlere sığmayarak çağlayanlar gibi akan bu nesil gümbür gümbür geliyor...

İlahi takdirin bir cilvesi geriği makus tarihimiz bir zamanlar nasıl başladıysa bugün de o irade gereği şanlı günlerin tecellisiyle yeni bir başlangıçla yeniden sahne alıyor. One munite dedik Yahudi'nin kararan yüzüne...Dünya beşten büyüktür dedik dünyanın zalim vechesine...Ebrehe'yi yok eden ebabiller, bugün torunlarına dehşet yaşatan İHA'larla vazifeyi deruhte etmekteler...Seni engelleyenler bugün engelimizde can çekişiyor.

İstanbul fatihi bu millet, daha Roma'yı da fethedecek. O yüzden Kızıl Elma daha kızıla bürünüyor ve Kızılırmak daha dehşet saçacak zalimin o çirkin yüzüne...

Akıncılarımız emir beklemede ak yuvalardan. Beş tepeler yetmez bu milletin doksan dokuz isimle çarpan yüreğine...1001 gece masallarıyla uyuyan bu millet, 6666 ayetin her hükmüyle dimdik ayakta; gecelerimiz kıyam gündüzlerimiz siyam yolunda. Tıpkı ecdadımız gibi. Çünkü mazlumlar yine bu milletin önderliğinde o eski günleri beklemede. O eski ihtişamın hasretiyle yanmakta...

Biz yeniden diriliyoruz ecdadimızın külleri arasından...Kim demiş ki bu millet bir daha dirilmez diye...Yiğit düştüğü yerden kalkar... Anadolu, yiğitleri doğuracak analarla dolu...Anlamaz itten peydahlar aslan yavrularını...Çakalların sesi aslanlar kükreyene kadardır. Anadolu'nun kapısını Aplarslan açmamış mıydı?

Biz, aguşunu açmış bir peygamberin ümmetiyken makber beklemeden şehidliğe dünden hazırız. Zafer Allah'tan, yeter ki sefer bizim olsun...

Ne mutlu seferde olana...

Mustafa Salim

17 Eylül 2022, Ankara

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
Tahir çelebi
Yüreğine ve kalemine sağlık.