Batı'da, namaz kılan müslümanı görünce gayr-ı ihtiyari sokaklarda secdeye kapanan gayr-ı müslimlerin bu halini ekranlarda görmeyenimiz kalmadı.

İnsan düşünmeden edemiyor, söylemeden duramıyor.

İsteyerek gelmezsen secdeye; işte böyle Rabbim istedi mi eğersin o başı istemesen de.

Ey insanoğlu sen kendini ne zannedersin? Karşılaştığın, atom bombası değil, kıtalar arası gelen bir füze hiç değil; bu olsa olsa çıplak gözle bile görünmeyen, zerreden dahi deni bir canlıya karşı güçsüzlüğün içler acısı içindeki pür melal hali değil mi?

Aklının başına gelmesi için gözle görünmeyen bu şeyin ille de böyle görünen zılgıtını mı yemen lazımdı?

O Batı uygarlığının içi boş, kof yapılı, kendini beğenmiş, güya medeni bu insanlar hala akletmezler mi; asıl belalarının böyle hesaba katmadıkları görünmez yerden geleceğini?

Gözle görülüp, elle tutulamayan şeylerin hiçe sayıldığı bir hayatın içinden öteye yol bulamayan bu Batı, işte böyle azgınlığının pençesine düşer.

Varlığını dahi göremediğin bir canlının korkusu ne hallere düşürdü seni...

Hani her şeye gücün yetiyordu;
Hani hiçbir şeyden korkmuyordun;
Hani meydan senindi;
Hani hiç kimseye hesap vermiyordun...

Ne oldu? Nereye gittiniz? Tatile mi çıktınız?

Hani ilahlık taslayanlar?
Allah'ın emrine karşı gelenler?
İlahi buyruğa itaatten ötürü müminlere zulmedenler?
Dünyaya nizamat verenler hangi alemdeler?

Nerede olursanız olun, size şah damarınızdan da yakın fakat görmezden geldiğiniz o gücün sizi hesaba çekmeden önceki ufak bir uyarısı bu...

Burnundan kıl aldırmayan Rablık iddiasındaki Nemrut'u burnuna saldığı bir sivrisinekle dize getiren Rabbimin, günümüz Nemrutlarınin yapıp ettiklerine bigane olduğunu mu zannedersiniz?

Kimi zaman Firavun'u boğan bir damla su olur nusretullah, kimi zaman bir kuşun gagasından attığı küçük bir taş olur Kabesini koruyan.

Dünyayı bütün ecsamıyla kana boğan zamane zalimleri haşa görmeyecek mi sandılar kendilerini Rabbimiz?

Tüm bunlar sessiz feryatları bastıran içimizdeki beyinsizlerin eğlence çığlıklarını susturan ilahi bir ikazdır.

Azgınlaşan insanlığın doymak bilmeyen şehvetine inen bir tokattır.

Zaman tefekkur zamanı. Krizi fırsata çevirme vakti. Ne mutlu aklını kullanıp hidayet bulana.

Tövbe kapılarını kapatan güneşin batıdan doğmadan önceki tevbelerin kabul edildiği bu doğan güneşli günlerin kıymetini bilen ve bunu degerlendiren kul olmak için gayret edelim.

Hiçbir şey Rabbimin bilgisi dışında değildir. Tüm hesapların da üstünde bir hesap vardır.

Bir zevk uğruna, yenecek eti için canlı canlı yakılan köpeğin Çin'deki titreyişinin iniltisi;

Rabine kavuştuğunda dünyayı kendisine şikayetini dile getireceğini söyleyen Suriye'li çocuğun gülüp geçtiğimiz bir cümlesi;

İçimizdeki batı hayranı beyinsizlerin her şeye rağmen gayretullaha dokunan, tepeden inme, kibir kokan tavırlarıyla, attıkları iftiralarla kustukları kinleri

böyle hesapları altüst eder.

Bu, Hira'nın çocuklarının Olimpus'un çocuklarına galebesi olacaktır.

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir!