HABER YAP İZİ KALSIN

22 Aralık 2017 Cuma 22:18

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının.

Çünkü öyle zanlar vardır ki günahtır.

Birbirinizin özelini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Biriniz ölmüş bir kardeşinin etini yemekten hiç hoşlanır mı? Bundan tiksindiniz değil mi? O hâlde Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok merhametlidir.” Hucurat Suresi 49/12

Günümüzde haberlerin yayılma hızı o kadar baş döndürücü bir hal aldı ki insanlar kendi haklarında bile farklı kanallardan haber alabilmekteler.

Öyle ya haberleri artık güvercinler getirmiyor.

Bu kadar hızlı yayılmasının yanında çok da hızlı üretiliyorlar artık.

Elinde cep telefonu olan, bununla fotoğraf çekip iki satır yazı yazabilen biri rahatlıkla haber üretebiliyor, bu haber de dakikalar hatta saniyeler içinde dünyanın dört bir tarafına yayılabiliyor.

Bütün bunlar teknolojinin getirdiği avantajlar olarak kabul edilebilir.

Haberlerin bu kadar kolay üretilmesi beraberinde haber kirliliğini de getiriyor.

Aceleyle basılan tuşlar, düşünmeden ortaya çıkan kelimeleri, dikkatsiz, özensiz cümleleri ve beraberinde eksik, hatalı, bazen kasıtlı haber metinlerini getiriyor.

Habere konu insanların kişilik hakları, mesleki kariyerleri, aile ilişkileri, toplumsal saygınlıkları zarar görebiliyor.

Habere konu olay ya da kişinin durumuyla ilgili bir araştırma yapmaya, duruma şüpheyle bakmaya gerek var mıdır, sorusunu sormak kimsenin aklına gelmiyor.

Bilimde şüpheciliği önceleyen, önemseyen, kutsayan öyleleri var ki haberde şüphecilik hiç akıllarına gelmiyor.

Asılsız haber durumunda da genellikle ‘pardon’ durumu kurtarmaya yetiyor ya da tekzip devreye giriyor.

Haberin yapıldığı yerde aynı sütunda yorum yapılmadan bahse konu haberin muhatabının gönderdiği açıklama yayınlanıyor, yayınlanması gerekiyor.

Ne hikmetse haber yapılırken duyulan iştiyak tekzip yayınlanırken tamamen bir ‘çizdim oynamıyorum’ mızıkçılığına dönüşüyor.

Kaldı ki haber, yalan da olsa ulaşacağı yere ulaşmış, bırakacağı etkiyi bırakmış oluyor.

Kişiler, aklanmış olsalar bile sonraki süreçte yaşayacakları zorlukları tahmin etmek güç değil.

Sosyal medyada gazetelerin üçüncü sayfalarındaki haberleri aratmayan, aslı astarı olmayan haberler yer almakta, insanlar birbirlerine ağza alınmayacak, toplum içerisinde konuşulamayacak ifadelerle hakaret etmekteler.

İnsanlar, daha dikkatli, daha duyarlı, daha insaflı olması gereken konularda tıklanma, okunma, tiraj, gündem uğruna şirazeyi kaybediyor.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #