Marifet iltifata tabidir.
Daha senenin başında iltifat beklerken yerli yersiz eleştşrşlere muhatap olmak oldukça moral bozucu bir durum.
Rehber öğretmenlerle ilgili şikayetler varmış.
Şikayetlerin kaynağı nedir merak ediyorum.
Rehber öğretmenlerin kendilerine ait bir odada çalışıyor olmaları mı?
Nöbet tutmuyor olmaları mı?
Klasik söylemle sabah sekiz akşam beş çalışmıyor olmaları mı?
Herkes gün içinde dersini anlatıp çıkarken bütün derslerin bitmesini beklemeleri mi?
‘Boş günüm cuma olsun köye gideceğim, boş günüm pazartesi olsun köyden geleceğim’ deme haklarının olmaması mı?
Ergenliğin getirdiği sorunlar, başarısızlık, sınav stresi, tercih ve meslek danışmanlığı, akran zorbalığı, siber suçlar, aile içi şiddet, psikolojik sorunlar, uyum sorunları, plan yapma, verimli çalışma, madde bağımlılığı ve bilumum zararlı alışkanlıklarla mücadele gibi konularda desteğe ihtiyaç duyan bütün öğrencilerle saatlerce, tek tek ilgilenmesi mi?..
Rehberlik sisteminin az çok oturduğu, yerleştiği kurumlarda genelde okulun kuytu köşelerinden birinde kendilerine ait bir odada çalışan rehber öğretmenler yönetmeliğin verdiği görevler çerçevesinde zaman zaman derslere girmekteler.
Zaman zaman da okulun koridorlarına, kantine, mescide, bahçeye, öğretmen odasına, varsa spor salonuna giderek öğrencilerle, meslektaşlarıyla, okul çalışanlarıyla sohbet edip kimi zaman ara buluculuk yapmakta, kimi zaman getirdiği farklı bakış açıları ve önerdiği çözüm yollarıyla varlığını hissettirmekteler.
Bunun dışındaki zamanını işin gereği olarak rehberlik servisinde geçirmeleri kaçınılmazdır, gereklidir, mecburidir ve rehberlik anlayışı gereği olmazsa olmazdır.
Okulların keşfedilmemiş hazineleri olduğunu söyleyebileceğimz rehberlik servisleri başka bir bakış açısına göre de işe yaramaz, kadro ve yer işgal eden yapılardır. Okul idaresinin bakış açısına bağlı olarak değişir bu.
Rehber öğretmene bağlı olarak değişir mi?
Elbette değişir.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır deyişimiz bundandır.
Rehber öğretmen dışındaki bazı öğretmenlerin şikayetleriyle yönetmelik değiştirmeye kalkmak garabet olacağı gibi bu tarz değişiklikler çalışma barışına sekte vuracak, verimliliği düşürecek, hak kayıplarına yol açacaktır.
Bu da kabul edilebilir bir durum değildir.
Esasen mesele sistemi doğru çalıştırmayla ilgilidir. Yoksa bütün branşların tartışmaya açılması kaçınılmaz olur.
Anadilimiz olan Türkçe ile ilgili dersler okul hayatıyla birlikte başlamasına rağmen dilimizi doğru dürüst kullanamayışımızı Türkçe öğretmenlerine,
Okula adım atar atmaz tanıdığımız, tanıştığımız matematikte ülke olarak yaşadığımız başarısızlığı matematik öğretmenlerine,
Senelerce biyoloji okuyan bir yetişkinin kelebekten korkmasını biyoloji öğretmenlerine,
Uluslararası arenada başarı kazanmış sporcu sayısının azlığını beden eğitimi öğretmenlerine,
Yabancı dil eğitimi konusundaki yetersizliğimizi ingilizce öğretmelerine bağlamaya hakkımız olmadığı gibi rehberlik hizmetlerinde yaşanan aksaklıkları da tek başına rehber öğretmenlere bağlayamayız.
Başarı ve başarısızlıkta etken olan birçok faktör vardır ve hangi branş olursa olsun öğretmenlerin akademik yetersizliği en son ele alınabilecek bir konudur.
Kaldı ki bunu tartışmak yine bakanlığın ve dolayısıyla devletin öğretmen yetiştirme sistemi enine boyuna tartışmaya açacaktır.
Kariyer ve gelişmeyi esas almayan bütün alanlarda durağanlık kaçınılmaz olur.
Bu durumun önüne geçmek için öğretmenlikte kariyer sistemi derhal ve zaman kaybetmeden devreye sokulmalıdır. Bunun için de en yakın örnek üniversitelerdir.