YETKİN YOK, SESİN ÇOK

12 Ağustos 2015 Çarşamba 06:03

Bazı çevreler tarafından İlk defa yapılan toplu sözleşmede elde edilen kazanımların itibarsızlaştırılması noktasında harcanan çaba, boşa kürek sallamaya benziyor.

Aynı tavrı, aynı boşa kürek sallamayı şu aralar devam eden toplu sözleşme sürecinde de görmek mümkün.

Toplu sözleşme masasında gözlemcilikten başka vasfı olmayan, nezaketen masaya davet edilen sendika temsilcileri nezaket sınırlarını aşan tavırlarıyla süreci itibarsızlaştırmaya çalışıyor.

Elde edilecek kazanımlarda hiçbir payları bulunmayacağını bilen KESK ve KAMU-SEN temsilcileri MEMUR-SEN’in kazanımlarını kendi kazanımları gibi sunmanın derdinde.

Yetkili konfederasyon MEMUR-SEN tarafından dile getirilen haklı taleplerin karşılanması durumunda çalışanların yaşayacağı rahatlama galiba birilerine batıyor.

Peki ne istiyor MEMUR-SEN?

MEMUR-SEN, kalkınmaya, büyümeye katkı sağlayan çalışanlara büyümeden pay istiyor.

Ülke kalkınıp gelişiyor, büyüyorsa bu sadece üst düzey bürokratların ve siyasilerin sayesinde olmuyor elbette.

Vergi Dilimi saçmalığı nedeniyle yılın ikinci yarısında aldığı zammın bir cebinden girip diğerinden çıkmamasını istiyor.

Bir önceki toplu sözleşmede Cumhuriyet tarihinin en yüksek taban aylık zammının yeniden artırılmasını istiyor.

Önümüzdeki iki yıl için talep edilen 150 artı 100 TL ek ödemenin çalışanlar açısından sağlayacağı katkı asla yadsınamaz.

Asıl önemli olan bu talebin işveren tarafından tırpanlanmadan karşılanması.

Bu noktada memur-Sen’in göstereceği direnç de önem taşıyor.

Çalışma hayatı gerekçe gösterilerek bireysel hakların kullanılmasının önüne konulan engellerin kaldırılmasını istiyor.

Kılık kıyafet konusunda devam eden komik uygulamalar kalksın, Cuma namazı için öğle tatili uzatılsın istiyor.

Maliye bürokratlarının kamu çalışanlarının kazancına göz dikmemesini istiyor.

Toplu görüşme ya da sözleşme sürecinde maliye bürokratlarının yaptığı anlaşılmaz hesaplar çalışanların toplum önünde küçük düşmesine ve tartışılmasına neden oluyor.

Memur maaşının bütçeye yük olduğu iddiasıyla yola çıkmak son derece art niyetli bir yaklaşım. Bu yaklaşım, toplu sözleşmeden sağlıklı sonuçlar elde edilmesinin önündeki en büyük engeldir.

Memurlar ve kamu çalışanları devletin kılcal damarlarıdır. Bu damarların biri ya da bir kaçının kuruması zaman içerisinde gövdenin kurumasına neden olabilir.

Mevcut hükumetin bana göre en başarısız olduğu konu kağıt üzerinde sayıları tutturmayı önemseyerek sosyal dengeyi gözetmede eksik kalmasıdır. Bunda da ekonomi bürokratlarının aldatıcı ve yönlendirici tutumları en önemli etkendir.

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #