YASEMİN KATI ebrar4406@hotmail.com

SANALDA GÖNÜLLÜ KÖLELERİZ

05 Nisan 2017 Çarşamba 05:17

Her birimizin elinde en az bir telefon. Dünya ile tüm ilişkimizi kesmiş, sanalda sosyalleşmekteyiz. Öyle ki attığımız her adımı, başkalarının çok da umurundaymış gibi, gözüne gözüne sokmaktayız insanların.

Sanal bir şekilde, sanalla meşgul ol(un)maktayız.

Her birimiz sosyal platformlarda özelimiz kalmamacasına malzeme durumundayız. Paylaşımlarımızı beğenenin paylaşımlarını hiç kaçırmadan beğenmekteyiz. Ola ki bir dahaki sefere o da bizimkileri beğenmez korkusuyla her an teyakkuzdayız.

Kimseyle paylaşmadığımız hayatımızın her anını artık, sanalda paylaşmak adına yaşamaktayız. Sosyal ortamlarda bir süre görünmesek büyük bir eksiklik hissetmekle beraber, başımıza da ağrılar girmekte. Sanalsız ne yapacağımızı, zamanımızı nasıl geçireceğimizi bilmemekteyiz. Bu nedenle de tüm vaktimizi onun emrine vermiş görünmekteyiz.

Çekildikten sonra paylaşılan fotoğrafların veya diğer paylaşımlarımızın ne kadar nitelikli olduğu üzerinde de çok fazla kafamızı yormuyoruz artık. Üyesi bulunduğumuz tüm ortamlara yetişebilmek adına çok hızlı hareket etmek mecburiyetindeyiz çünkü. Herkes için ve her zaman olduğu gibi bizler de bir günü 24 saat yaşamak mecburiyetindeyiz. Bizim 24 saatimiz bize kesinlikle yetmiyor ya neyse, o da zaten ayrı bir sıkıntı.

Sanal/da mahkûmlarız artık her birimiz. Aile üyelerimizle görüşmelerimiz çok kısıtlı, dahası buna izin yok. Her birimiz ayrı dünyalarda yaşamaktayız, aynı evi paylaşsak da. Onlara bile sanalda bildiriyoruz duygu ve düşüncelerimizi uzun zamandır. Sevincimiz, üzüntümüz, takdir etmelerimiz, yermelerimiz… hepsi anlık hisler. Tadına varmadan duygular yaşamaktayız. Ki bunları da bazen hiç tanımadığımız insanlarla paylaşmaktayız.

Lokantaya girerken, masaya yerleşirken, sipariş verirken ve gelmesini beklerken, yemeden hemen önce, yerken ve sonrasında tabağımızda kalanlar, hepsi önemli yaşadığımız çağda. Yediğimiz balıktan arta kalan kılçık sayısı dahi görülmeyi ve beğenilmeyi, hatta yorumu hak ediyor birileri tarafından. Aksi takdirde yediğimizi de sindiremiyoruz. Dolayısıyla bu tarz ritüellerin her aşaması çok önemli ve kadraja büyük bir ciddiyetle alınmalı. Zaten biz yedik ve bu durumumuzu ispatladık ya, gerisi bizi hiç ilgilendirmemekte.

Sanal dünyada gönüllü köleleriz artık her birimiz. Onun yönlendirmesiyle yaşamakta, izin verdiği ölçüde kendimize ve çevremize zaman ayırmaktayız. Sanal ortamlara yetişebilmek adına heder olmaktayız.

Rabbimizin de bir isteği var oysaki bizden; “Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul!..” (İNŞİRÂH-7)

Evet yorulmaktayız hepimiz, hem de çok. Lakin ne işle meşgulken? Bunu düşünmemiz lazım tez elden. Harcadığımız ömür ne uğruna bitmekte? Bunca meşguliyetten sonra elimizde kalacak olanlar neler. Akıllı bir insan boş bir işe harcar mı bunca vaktini? Kaybettiğimiz gerçeklerin yerini alabiliyor mu sanal dünya? Gerçeği ıskalamakta değil miyiz, sanalla meşgulken?

Asıl soru/n ise; Çağa tanıklık edenler olarak, bu emir gereği mi sanalla bu kadar doluyuz, yoksa tamamen boş olduğumuz için mi onunla bu kadar meşgulüz?

YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #